Süveyş Krizi ve Kanalın Millileştirilmesi

Süveyş Krizi, Mısır Cumhurbaşkanı Nasır'ın İngiliz ve Fransızların sahip olduğu Süveyş Kanalı'nı millileştirmesiyle başlamaktadır.

Akdeniz ve Kızıldeniz'i Mısır üzerinden birbirine bağlayan Süveyş Kanalı, Fransız mühendisler tarafından 1869'da tamamlanmıştır. Sonraki 87 yıl boyunca büyük ölçüde İngiliz ve Fransızların kontrolünde kaldı, aynı zamanda Avrupalı devletler için ucuz petrol nakliyatının yapıldığı en önemli ticari yollardan biri oldu.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Mısır, Süveyş Kanalı etrafında bulunan İngiliz birliklerinin tahliyesi için baskı yaptı ve Temmuz 1956'da Nasır, halkın da büyük desteği ile kanalı kamulaştırdı. Buna karşılık olarak aylar sonra İsrail, Sina Yarımadası'nın önemli bir kısmını işgal etti. Fransa ve İngiltere ise kanal etrafında bir süre askeri birliklerini bekletti. Uluslararası baskıların da artmasıyla bu iki devlet kanal etrafından tamamen çekildiler, İsrail ise ancak Mart 1957'de yarımadanın yönetimi Mısır'a bıraktı.

Krizin sonlanmasıyla Kanada Dışişleri Bakanı Lester Pearson, Birleşmiş Milletler Barış Gücü kurularak Sina Yarımadası’na yerleştirilmesini önerdi ve bu barış gücü 1967'ye kadar bu bölgede görev yaptı.

On yıl sonra Mısır, Altı Gün Savaşı ve İsrail'in Sina yarımadasının işgali sonrasında kanalı bir süreliğine kapattı. Kanal 8 yıl kapalı kaldıktan sonra, 1975'te Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Süveyş Kanalı'nı İsrail'le görüştükten sonra barış hareketi olarak yeniden açmasıyla hizmete başladı. Bugün bu kanaldan ortalama 50 gemi ve 300 milyon tondan fazla eşya geçmektedir.