Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sovyetler Birliği Darbe Girişimi - 1991

Resim
Gorbaçov, 1985'te iktidara geldiğinde iki önemli reform ortaya atmıştır. Birinci olarak, Sovyet hükümetinin ekonomik ve politik adımlarının yumuşatılmasını istedi. Serbest piyasa politikalarına daha fazla güveniyor ve kapalı komünist politik sistemin demokratikleşmesi gerektiğini savunuyordu. İkinci olarak, Avrupalı devletler ve ABD ile olumlu ilişkiler kurmaya çalıştı. Onun bu çabaları Batı'da takdir gördü ve anti-komünist bir siyaset izleyen ABD Başkanı Ronald Reagan'dan al kış aldı. Ancak ülkede, bu reformlara muhalif olan birçok komünist vardı. SSCB'nin temel değerlerden koparıldığını düşünüyorlardı. Diğer tarafta Komünist Parti'nin önemli siyasetçilerinden olan Boris Yeltsin, reformların daha hızlı, radikal bir biçimde gerçekleşmesini istiyordu. Temmuz 1990'da da Komünist Parti'den istifa ettiğini açıklayarak memnuniyetsizliğini dile getirdi. Ağustos 1991’e gelindiğinde, reformlardan rahatsız olan ordunun bir kesimi, hükümete karşı bir darbe girişim

Süveyş Krizi ve Kanalın Millileştirilmesi

Resim
Süveyş Krizi, Mısır Cumhurbaşkanı Nasır'ın İngiliz ve Fransızların sahip olduğu Süveyş Kanalı'nı millileştirmesiyle başlamaktadır. Akdeniz ve Kızıldeniz'i Mısır üzerinden birbirine bağlayan Süveyş Kanalı, Fransız mühendisler tarafından 1869'da tamamlanmıştır. Sonraki 87 yıl boyunca büyük ölçüde İngiliz ve Fransızların kontrolünde kaldı, aynı zamanda Avrupalı devletler için ucuz petrol nakliyatının yapıldığı en önemli ticari yollardan biri oldu. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Mı sır, Süveyş Kanalı etrafında bulunan İngiliz birliklerinin tahliyesi için baskı yaptı ve Temmuz 1956'da Nasır, halkın da büyük desteği ile kanalı kamulaştırdı. Buna karşılık olarak aylar sonra İsrail, Sina Yarımadası'nın önemli bir kısmını işgal etti. Fransa ve İngiltere ise kanal etrafında bir süre askeri birliklerini bekletti. Uluslararası baskıların da artmasıyla bu iki devlet kanal etrafından tamamen çekildiler, İsrail ise ancak Mart 1957'de yarımadanın yönetim

San Marino Faşizmi ve Giuliano Gozi

Resim
San Marino Faşist Partisi, 1923'den 1943'e kadar iktidarı elinde bulunduran aşırı sağ eğilimli bir siyasi partidir. 10 Ağustos 1922'de, İtalyan Kraliyet Ordusu için savaşan ve Mussolini'yi kendisine rol model olarak gören savaş gazisi Gozi tarafından kurulmuştur. Giuliano Gozi, seçkin bir aileden geliyordu ve İtalyan hükümetinin desteği ile San Marino'daki yönetimi ele geçirdi. İktidarının başlangıcından itibaren ülkede bulunan az sayıdaki  sosyaliste çeşitli yaptırımlar uyguladı. Partinin gazetesi "Il Popolo Sammarinese" idi. İdeolojik olarak İtalyan faşizmine sıkı sıkıya bağlıydı ve yenilikçi değildi. Mussolini gibi korporatist bir ekonomi benimsedi, ülkesinde Yahudi olmadığından dolayı da İtalya'daki ayrımcı yasaları hiçbir zaman kabul etmedi. Nisan 1923'te Gozi, Faşist yönetimin ilk lideri seçildi. Ekim seçimlerinden sonra Gozi'ye muhalif olan önemli bir kısım vardı ve kendisine alternatif bir lider arıyorlardı. 1926'da San Mari